Merkez Bankası (MB), dünkü toplantısında siyaset faizini beklentilere paralel yüzde 14 düzeyinde sabit bıraktı.
Faizleri sabit bırakma kararı, bölgesel riskler, artan güç maliyetleri, dövizdeki yükseliş ve nisanda 20 yılın yeni tepesi olan yüzde 70’e dayanan enflasyona karşın geldi.
‘Faiz denkliğini sağlamak lazım’
Dünya gazetesinin YouTube kanalında Hakan Güldağ’la konuşan ekonomist Ağaoğlu, ‘faiz karmaşası’na dair şunları söyledi: ”Şu anda Türkiye’de dolar kuru maalesef hür oluşmuyor. Hakeza faiz özgür oluşmuyor.
Yani bir tarafta yüzde 17 Kur Muhafazalı Mevduat faiz var, bir tarafta yüzde 28-30 ortası kredi faizi var, öteki tarafta yüzde 70 enflasyon var. Ben daima söylerim; aslolan faizdir. Faiz denkliğini sağlayamadığımız yahut bir platoya oturtamadığınız sürece dolar kurunda fiyatlamanız çok zorlaşıyor.
Biz zannederiz ki aslolan dolar kurudur. Hayır dolar kurunu bile faiz belirler. Faiz yükselince dolar düşer, faizi düşürse dolar çıkar.”
‘Küçük tasarruflar için borsa’
Ağaoğlu, Güldağ’ın ”Bütün bu şartları dikkate aldığında; ne yaparsın, nereye yatırırsın paranı” sorusuna şu cevabı verdi:
”Dövizde yahut altında olanlar için yapılacak fazla bir şey yok, bozmazsınız beklersiniz ne olacak diye. Sorun Türk Lirası’nda kalanlarda oldu. KKM ile kıymetli bir kısım dövize çevrildi zati. TL’de durmak çok anlamsızlaştı.
Enflasyon tarafında beşerler korunmak için gayrimenkule yöneldiler, o fiyatları yükseltti. Gerisinden yeniden konuta sübvanse edilmiş bir kredi dalgası geldi. O bir defa daha üst çıkarttı.
Şu an da alternatif olarak gayrimenkul tarafı ve borsa tarafı kaldı, TL’de kalanlar için. Büyük parası olanlar gayrimenkule, küçük tasarrufu olanlar borsaya gittiler. Borsa, dolar bazında hala daha çok ucuz mesela borsa alternatif midir?
Benim için alternatiflerden biridir. Bilhassa küçük tasarruflar için borsa.. Hani Antalya’da bir yerim olsaydı herhalde satardım diye düşünüyorum.”